top of page

Yönetmen koltuğunda Fransız Yeni Dalga'nın temsilcilerinden Yönetmen, Senarist ve Oyuncu Eric Rohmer'in oturduğu Öğleden Sonra Aşk mekanları, insanları, kıyafetleri ve her şeyiyle sizi 1972 Paris'ine götürüyor. Başrollerini Bernard Verley ve Zouzou'nun paylaştığı bu aşk hikayesinde Rohmer ideal toplum içinde insan doğasında çok eşliliğin yerini sorgulatıyor.


Öğleden Sonra Aşk, Rohmer'in "Altı Ahlak Hikayesi" adlı serisinin son filmiymiş. Ben de filmi izledikten sonra öğrendim.





Diğer Fransız Yeni Dalgası filmlerine benzer şekilde, bu seri de, orta-üst sınıf Fransız entellektüellerine odaklanır. Yalnız diğerlerinden farklı olarak Rohmer'in elinde bu karakterler daha üç boyutlu haller alırlar. Yine karakterlerin kendi dünyalarındaki bunalımlar filmlerin konusudur ama, belki de filmler karakterlerin motivasyonlarını incelemeye çalıştığı için, karakterler gerçeklikten uzak ve köşeli değillerdir. Ayrıca, erkek karakterlerin ilgi odağı olan kadın karakterler yalnızca onların bakış açısına ve doğrularına bağlı değildir. (Gökçe Erdoğan - Boğaziçi Üniversitesi)

Seri şu şekilde ;

Monceau’nun Pastaneci Kızı (La Boulangère de Monceau)

Suzanne’in Kariyeri (La carrière de Suzanne)

Koleksiyoncu Kadın (La Collectionneuse)

Maud’daki Gecem (Ma nuit chez Maud)

Claire’in Dizi (Le Genou de Claire)

Öğleden Sonra Aşk (L'Amour l'après-midi)


İşine ve ailesine düşkün genç patron Frederic'in kadınlar karşı içerisinde engel olamadığı bir ilgisi vardır. Karısını aldatmayı hiç düşünmez ancak tanıdığı ya da tanımadığı her kadına ilgi duymaktan ve kafasında hayaller kurmaktan da çekinmez. Bir gün ofisine yıllardır hiç görmediği eski bir arkadaşı gelir .Chloe başta adamın yakasına yüzsüzce yapışmaya çalışıyor gibi görünse de bir kadının erkek üzerinde kurabileceği en güçlü örnektir. Karısından boşanmasını beklememesi, Frederic'in peşinde koşmaması gibi nedenlerden kendisini onun yanında rahat hisseden Frederic'in bir süre sonra aklı karışmaya başlar. Peki bir adam iki kadını aynı anda eşit sevebilir mi?


Chloe insan varlığının doğası gereği çok eşliliğe uygun olduğunu savunsa da Frederic bulunduğu toplumun normlarını göz ardı etmeyen idealist bir hayalperesttir.

Bu film Fransız yeni dalga ile ilgili baştan sonra izleyebildiğim ilk filmdir. Not alınsın. Sevildi!

Belki serinin diğer filmlerini de izler konuşuruz.


Sevgiyle,






bottom of page